INTRODUCTION: Atrial septal defect (ASD) is one of the most common congenital heart diseases. Secundum ASD consists 80% of all septal defects. Atrial arrhythmias, paradoxical embolism, right ventricular failure, and irreversible pulmonary hypertension might be complications of untreated ASD. Percutaneous closure of ASDs is accepted as superior than surgical approach because of its lesser complication rate, lower cost, and higher success rate in long term.
METHODS: The study conducted as retrospectively. Total of 75 patients were enrolled to the current trial who were admitted to the cardiology outpatient department of Van Yuzuncu Yil University and diagnosed with secundum ASD by both transthoracic and transesophageal echocardiographic examinations. Patients whose aortic rim was shorter than 5 mm and atrial septal defect diameter longer than 38 mm were excluded. Qp/Qs ratio was bigger than >1.5 in all of our patients.
RESULTS: The data of 75 patients were included and the ASD was occluded successfully in 69 of 75. There was 41 women and 34 men in our study group. The average age of patients was 36 ± (18-59) years. Qp/Qs> 1,5 in 92% of all patients and other indications in the closure of ASD were the presence of thromboembolism history, impaired exercise tolerance, atrial arrhythmias, the evidence of pulmonary hypertension, and volume overload in right ventricle. The mean Qp/Qs ratio detected by echocardiographically was 1.9±08(1.29-2.6) in our patients.
DISCUSSION AND CONCLUSION: The closure of ASD by ASO is superior to surgery approach because of lower cost and shorter duration of hospital stay. It is accepted as first approach in the treatment of ASD due to its higher success and lesser complication rate. However, knowledgeable operator and experienced team members are extremely crucial in the percutaneous closure of ASD and it must be considered in the decision of approach strategy.
GİRİŞ ve AMAÇ: Atriyal septal defekt (ASD) en sık görülen doğuştan kalp defektlerinden biridir. Sekundum ASD ASD’lerin %80’ini oluşturmaktadır. Tedavi edilmemiş ASD'lerin komplikasyonları arasında atriyal aritmiler, paradoksal emboli, sağ ventrikül yetersizliği ve geri dönüşsüz olabilen pulmoner hipertansiyon sayılabilir. Perkütan ASD kapatma ise kolay uygulanabilirliği, düşük komplikasyon oranı, düşük maliyeti, kısa hastane kalış süresi, daha az girişimsel oluşu ve uzun dönemdeki başarılı sonuçları gibi nedenlerden dolayı cerrahiye üstünlük sağlamaktadır.
YÖNTEM ve GEREÇLER: Çalışma kayıtlardan elde edilen veriler ışığıında retrosapektif olarak yapıldı. Temmuz 2017-Temmuz 2019 tarihleri arasında Van Yüzüncü Yıl Dursun Odabaş Tıp Merkezi Kardiyoloji polikliniğine başvuran transtorrasik ekokardiyografi(TTE) ve transözefagial ekokardiyografi(TEE) ile sekundum ASD tanısı alıp transkateter yolla kapama işlemine uygun olan 75 olgu dahil edildi. Aortik rim dışında 5mm'den fazla rimleri olmayan hastalar ve total septum uzunluğu 38 mm'den büyük olan hastalar çalışmaya alınmadı. Sağ ventrikül hacim yüklenmesi ve Qp/Qs >1,5 olan hastalar çalışmaya alındı.
BULGULAR: Yetmiş beş hasta veri tabanına dahil edildi. İşlem 69 hastada (% 92) başarılıydı. Olguların 41'i kadın 34' ü erkek cinsiyete sahipti Olgularımızın yaş ortalaması 36 ±(18-59) olarak saptandı. Hastaların yüzde 92'sinde Qp/Qs> 1,5 Diğer endikasyonlar arasında tromboembolizm öyküsü, azalmış egzersiz toleransı, atriyal aritmi, pulmoner hipertansiyon kanıtı veya sağ kalp aşırı yüklemesi vardı. Ekokardiyografik olarak belirlenen ortalama Qp/Qs: 1.9±08(1.29-2.6) idi.
TARTIŞMA ve SONUÇ: Amplatzer septal occluder ile peruktan olarak ASD kapatmak cerrahi yöntem ile karşılaştırıldığında daha az maliyet ve hastanede kalış süresi nedeniyle öne çıkmaktadır. İşlem başarı oranın yüksek olmasının yanı sıra komplikasyon oranın da düşük olması nedeniyle bugün ilk yaklaşım olarak kabul görmektedir ancak söz konusu işlemin yüksek deneyimli operatörlerce tecrübeli merkezlerde gerçekleştirilmesi önerilir.