INTRODUCTION: Anterior clinoid process (ACP) and posterior clinoid process (PCP) are usually excised for access to lesions in the surgery of sellar and parasellar tumors or aneurysms. Anatomical variations of these structures should be well known for a safe clinoidectomy. This study aimed to investigate the variations in pneumatization of ACP, PCP, and the sphenoid sinus.
METHODS: The study was conducted by evaluating the images acquired by axial, coronal, and sagittal plane reconstructions of cranial computed tomography (CT) of 500 (245 female and 255 male) patients aged 15-93 years. Evaluating ACP, PCP, and sphenoid sinus pneumatization and pneumatization patterns, the concurrent occurrence of these variations was examined.
RESULTS: ACP pneumatization was identified in 24% of the patients, with 8.8% being on the right, 6.4% on the left, and 8.8% bilaterally. PCP pneumatization was observed in 7% of the patients, with 2.2% being on the right, 2.2% on the left, and 2.6% bilaterally. The prevalence of concurrent CP and PCP pneumatization was 5.8%. ACP and PCP pneumatization was most frequently noted in patients with postsellar sphenoid sinus pneumatization, with rates of 19.2% and 6.6%, respectively.
DISCUSSION AND CONCLUSION: The knowledge of variations in pneumatization of ACP, PCP and sphenoid sinus prevents neurovascular injuries that may occur during clinoidectomy and the formation of post-clinoidectomy cerebrospinal fluid (CSF) fistulas. These structures should be evaluated with preoperative cranial CT. Clinoidectomy should be avoided in order to prevent the formation of CSF fistulas, especially in cases of type 3 ACP and PCP pneumatization.
GİRİŞ ve AMAÇ: Sellar ve parasellar bölge tümörlerinin veya anevrizmalarının cerrahisinde, lezyonlara ulaşabilmek için, anterior klinoid proses (ACP) ve posterior klinoid proses(PCP) genellikle eksize edilmektedir. Güvenli bir klinoidektomi için bu yapıların anatomik varyasyonlarının iyi bilinmesi gerekmektedir. Çalışmamızda ACP, PCP ve sfenoid sinüsünün pnömotizasyonları ile ilgili varyasyonları araştırmayı amaçladık.
YÖNTEM ve GEREÇLER: Çalışma 15-93 yaş arası, 500 (245 kadın+ 255 erkek) olgunun, bilgisayarlı beyin tomografilerinin (BT) aksiyal, koronal ve sagittal planda rekonstrüksiyonu ile elde edilen görüntülerinin değerlendirilmesi ile gerçekleştirildi. Olguların ACP, PCP, sfenoid sinüs pnömotizasyonlarını ve pnömotizasyon tiplerini değerlendirilerek, bu varyasyonların birlikteliklerine bakıldı.
BULGULAR: Total olguda ACP pnömotizasyonu %24 olarak saptandı. ACP pnömotizasyonu, sağ %8,8, sol %6,4, bilateral %8,8 olarak olarak izlendi. Total olguda PCP pnömotizasyonu %7 saptandı. PCP pnömotizasyonu sağ %2,2, sol %2,2, bilateral %2,6 olarak olarak izlendi. ACP ve PCP pnömotizasyonu birlikteliği %5,8 olarak tespit edildi. Tüm olgularda, sfenoid sinüs tiplerinden en sık sellar tip (%44,2), en az ise konkal tip (%1,4) saptandı. ACP ve PCP pnömotizasyonları ise en sık, postsellar sfenoid sinüsü olan olgularda sırasıyla %19,2 ve %6,6 oranlarıyla tespit edildi.
TARTIŞMA ve SONUÇ: ACP, PCP ve sfenoid sinüsün pnömotizasyonlarındaki varyasyonların bilinmesi, klinoidektomi sırasında oluşabilecek nörovasküler yaralanmaları ve postklinoidektomi beyin omurilik sıvısı(BOS) fistüllerinin oluşmasını önler. Bu yapıların preoperatif BT ile değerlendirilmeleri gerekir. Özellikle ACP ve PCP tip 3 pnömotize olgularda, BOS fistüllerinin oluşmaması için klinoidektomilerden kaçınmak gerekir.