INTRODUCTION: Uterine fibroids are the most common benign tumor of the genital tract among women. Our objective in this study is to evaluate the effect of myoma size on the clinical outcomes of patients by retrospectively examining the files of patients who underwent myomectomy during cesarean section in our clinic.
METHODS: In this study, files of 65 patients who underwent myomectomy during cesarean section in Van Yuzuncu Yil University Gynecology and Obstetrics Clinic between January 2016 and January 2021 were analyzed retrospectively. Patients were divided into 2 groups, according to the size of uterine fibroids, as Group1, consisting of patients with the size of a uterine fibroid of<5 cm, and Group2, consisting of patients with the size of a uterine fibroid of ≥5 cm
RESULTS: There was no significant difference between the groups in terms of age, parity, abortion history, gestational week, preoperative hemoglobin levels, durations of operation, and hospitalization duration. The postoperative hemoglobin value of Group1 was significantly higher than Group2 (10.67±1.34 g/dL and 9.84±1.38 g/dL, respectively; p=0.017).
DISCUSSION AND CONCLUSION: Our study demonstrates that the amount of bleeding and the need for transfusion increase with the increase in the size of the myoma. We consider that performing myomectomy during CS would assist in reducing the need for myomectomy or hysterectomy in the future. Based on the above-mentioned reasons, the results of our study support cesarean myomectomy in terms of cost-effectiveness.
GİRİŞ ve AMAÇ: Uterin miyomlar, kadınlarda en sık görülen genital sistemin iyi huylu tümörüdür. Bu çalışmada kliniğimizde sezaryen operasyonu sırasında miyomektomi uygulanan hastaların dosyalarını retrospektif olarak inceleyerek, miyom boyutunun hastaların klinik sonuçlarını üzerine etkisini değerlendirmeyi amaçladık.
YÖNTEM ve GEREÇLER: Bu çalışmada Ocak 2016- Ocak 2021 tarihleri arasında Van Yüzüncü Yıl Üniversitesi Kadın Hastalıkları ve Doğum Kliniği’nde sezaryen operasyonu sırasında miyomektomi de yapılan 65 hastanın dosyaları retrospektif olarak incelendi. Hastalar miyom boyutuna göre 2 gruba ayrıldı; miyom boyutu 5 cm’den küçük olan hastalar grup 1’i oluşturdu; miyom boyutu 5cm ve üzerinde olan hastalar grup 2’yi oluşturdu.
BULGULAR: Hastaların yaş, parite, abortus öyküsü, gestasyonel hafta, preoperatif hemoglobin düzeyleri, operasyon süreleri ve hastanede yatış süreleri açısından gruplar arasında istatistiksel olarak anlamlı fark yoktu. Grup 1’in postoperatif hemoglobin değeri grup 2’den anlamlı olarak yüksekti (sırasıyla 10.67 ±1.34 g/dL ve 9.84±1.38 g/dL; p = 0.017).
TARTIŞMA ve SONUÇ: Çalışmamız miyom boyutunun artması ile kanama miktarının ve transfüzyon ihtiyacının arttığını göstermektedir. CS sırasında miyomektomi yapmanın gelecekte miyomektomi veya histerektomi yapma ihtiyacını azaltmaya yardımcı olacağını düşünüyoruz. Yukarıda belirtilen nedenlerden hareketle çalışmamızın sonuçları, maliyet-etkinlik açısından sezaryen miyomektomiyi desteklemektedir.