Sella turcica, which keeping the pituitary gland inside, is frequently used in cephalometric analysis during the orthodontic treatment planning because it can be easily detected in lateral cephalometric radiographs. Embryologically, the cartilage forming the anterior wall of the sella turcica develops from the neural crest cells. Similarly, it has been reported that the dental epithelial progenitor cells and maxillary, palatal and frontonasal development regions also generated from neural crest cells and these cells are effective in sella turcica bridging and tooth development and eruption. Thus, in the literature, the variations in sella turcica dimensions and morphology has been associated with different craniofacial and dental anomalies due to its relationship with pituitary gland, development origin, and anatomic position. At this point, the correct analysis of sella turcica, provide early diagnosis of the anomalies and pathologies that can be arise in the future. However, it has been observed that conflicting results were obtained from these studies in which subjects with different ethnical origin, age, and craniofacial morphologies were evaluated and different radiographic techniques were used. In this review, it was aimed to examine these studies which were evaluated the association of sella turcica dimensions and morphology with different craniofacial and dental anomalies.
Keywords: Sella Turcica, craniofacial anomalies, dental anomaliesHipofiz bezini içinde bulundurarak koruyan sella tursika, sefalometrik radyografilerde kolayca tespit edilebilmesinden dolayı ortodontik tedavilerin planlama aşamasındaki lateral sefalometrik analizlerde sıklıkla kullanılmaktadır. Embriyolojik olarak ön duvarını oluşturan kıkırdak nöral krest hücrelerinden gelişmektedir. Benzer şekilde dental epitelyal progenitor hücreler ile maksiller, palatal ve frontonasal gelişimsel alanların da nöral krest hücrelerinden köken aldığı ve bu hücrelerin sella tursika kalsifikasyonu (köprüleşmesi) ve diş gelişimi ve sürmesinde etkili olduğu bildirilmektedir. Bu nedenle hipofiz bezi ile ilişkisi, gelişimsel kökeni ve anatomik konumundan kaynaklı, sella tursika boyutları ve morfolojisindeki varyasyonların literatürde farklı kraniofasiyal ve dental anomalilerle ilişkili olabileceği bildirilmiştir. Bu noktada, sella tursikanın doğru analizi sonradan ortaya çıkabilecek bir anomalinin ya da patolojik durumun erken tanısını sağlayabilmektedir. Ancak, farklı etnik grup, yaş ve kraniofasiyal morfolojiye sahip bireylerin değerlendirilmiş olduğu ve farklı radyografi tekniklerinin kullanıldığı bu araştırmalarda çelişkili sonuçlar elde edildiği gözlenmiştir. Bu derlemede, sella tursika boyutları ve morfolojisinin farklı kraniofasiyal ve dental anomalilerle ilişkisinin değerlendirildiği araştırmaların incelenmesi amaçlanmıştır.
Anahtar Kelimeler: Sella Tursika, kraniofasiyal anomaliler, dental anomaliler