Objective: Before the concept of the perforator flap, methods such as secondary intention, skin grafting, primary closure, random pattern transposition, and rotation flaps had been used to treat wounds such as pilonidal sinus, hidradenitis suppurativa and pressure sores. In this study the advantages of gluteal artery perforator flaps for the reconstruction of perineal and gluteal region are discussed. Materials and Methods: Between dates August 2011 and August 2014, seventeen patients with perianal and gluteal region defects were operated using gluteal artery perforator flaps. Twenty-five flaps were used, eight of the patients necessitated two flaps. Fifteen of the 25 flaps were SGAP, while nine were IGAP. One patient with trochanteric and ischial pressure sores was reconstructed with m. biceps femoris flap for his trochanteric sore. Results: Among these 17 patients with gluteal and perineal wounds, eleven had pressure sores, two had hidradenitis suppurativa, two had pilonidal sinus, one had post-burn contracture in the gluteal sulcus and the last one had nevus sebaceous. All flaps survived. The mean follow up period was 11,7 months (range 9-20 months). No early or late complications were evident. Conclusions: It is our conclusion that the SGAP and IGAP flaps are useful tools for the soft tissue reconstruction of perineal and gluteal region.
Keywords: Gluteal artery, gluteal region defects, perforator flaps, post-burn contracture, perianal region defects, pressure soreAmaç: Perforator flap konseptinden önce gluteal bölgede plonidal sinüs, hidradenitis suppurativa ve bası yarası rezeksiyonundan sonra oluşan yumuşak doku eksikliklerinin onarımında; sekonder iyileşme, deri greftlemesi, primer onarım, random pattern flepler ve transpozisyon flepleri kullanılmaktaydı. Çalışmamızda gluteal arter perforator fleplerinin perineal ve glueal defektlerin onarımında avantajlarını sunmayı amaçladık. Gereç ve Yöntem: Ağustos 2011-2014 tarihleri arasında on yedi hasta gluteal arter perforator flebi kullanılarak perineal ve gluteal bölge defektlerinin onarımı için opere edildi. Toplamda 25 flep kullanıldı ve 8 hastaya çift flep ile onarım yapıldı. 15 adet flep SGAP, 9 tanesi IGAP ve bir hastaya da trochanteric bası yarası içi m.biceps femoris flebi kullanıldı. Bulgular: Gluteal ve perineal yumuşak doku defekti olan 17 hastadan 11 tanesi bası ülseri, 2 tanesi hidradenitis supurativa, 2 adedi plonidal sinus diğer ikisi de intergluteal sulkusta yanık sonrası kontraktür ve sebase nevüs olarak rapor edildi. Tüm flepler başarılı bir şekilde uygulandı, ortalama takip süresi 11,7 ay olarak rapor edildi. Herhangi bir erken veya geç komplikasyonla karşılaşılmadı. Sonuç: SGAP ve IGAP flepleri özellikle gluteal ve perineal bölge yumuşak doku onarımlarında başarıyla kullanılabilmektedir.
Anahtar Kelimeler: Bası ülseri, Gluteal arter, gluteal bölge defektleri, perforator flep, perianal bölge defektleri, yanık kontraktürü