INTRODUCTION: Breast cancer is the most common cancer and major cause of cancer death in women worldwide. The importance of usage positron emission tomography (PET)/computed tomography (CT) in oncology is increasing. In our study, we planned to investigate the relationship between 18 F-fluoro-2-deoxy-D-glucose (18 F-FDG) uptake and characteristics of the tumor.
METHODS: The medical records of 414 patients who applied to our oncology clinic with the diagnosis of breast cancer and underwent PET/CT were analyzed retrospectively. Patients with breast cancer aged between 18-90 years were included in the study. Patients with secondary malignancy, mentally unstable, younger than 18 years of age and older than 90 years of age were excluded from the study. FDG uptake was investigated according to molecular subtypes, tumor sizes, body mass index and proliferation indices.
RESULTS: The mean age of 414 patients included in the study was 48.8 years. The vast majority of patients had invasive ductal carcinoma. While 86 patients were in the metastatic stage at the time of diagnosis, 327 patients had local or locally advanced disease. In the study, there was a correlation between the increase in Ki-67 and the increase in FDG uptake and it was statistically significant (p <0.01).
DISCUSSION AND CONCLUSION: In the study, those with larger tumor size had more FDG uptake. Likewise, increased proliferation index and invasive ductal carcinoma had higher FDG uptake. The relationship between tumor characteristics and FDG uptake can be used as a predictive marker for individualized treatment in the future.
GİRİŞ ve AMAÇ: Meme kanseri dünya çapında kadınlarda en sık görülen ve en sık ölüme yol açan kanserdir. Pozitron emisyon tomografisi (PET)/bilgisayarlı tomografinin (CT) onkolojide kullanımı giderek artan öneme sahip olmaktadır. Çalışmamızda tümörün bazı özelliklerine göre 18 F-floro-2-deoksi-D-glukoz ( 18 F-FDG) tutulum yoğunluğu arasındaki ilişkiyi araştırmayı planladık.
YÖNTEM ve GEREÇLER: Çalışmamıza onkoloji kliniğimize meme kanseri teşhisi ile başvuran ve PET/CT çekimi yapılan 414 hastanın dosyası retrospektif olarak incelendi. Çalışmaya 18-90 yaş aralığında olan meme kanserli hastalar dahil edildi. İkincil malignitesi olan, akli dengesi yerinde olmayan, 18 yaşından küçük ve 90 yaşından büyük hastalar çalışma dışı bırakıldı. Moleküler alt tiplere, tümör boyutlarına, vücut kitle indeksine ve proliferasyon indekslerine göre FDG tutulumları araştırıldı.
BULGULAR: Çalışmaya dahil edilen 414 hastanın yaş ortalaması 48.8 yıldı. Hastaların büyük çoğunluğunun alt tipi; invaziv duktal karsinom idi. Tanı anında 86 hasta metastatik evrede iken, 327 hasta lokal veya lokal ileri evredeydi. Çalışmada Ki-67 artışı ile FDG tutulumunun artışı arasında korealsyon olup istatiksel olarak anlamlı bulundu (p <0.01).
TARTIŞMA ve SONUÇ: Çalışmada tümör boyutu büyük olanlarda daha fazla FDG tulumu mevcut idi. Aynı şekilde proliferasyon indeksi artışında ve invaziv duktal karsinomda daha yüksek FDG tutulumu mevcut idi. Tümör özellikleri ile FDG tutulumları arasındaki ilişki gelecekte bireyselleştirilmiş tedavi için prediktif bir belirteç olarak kullanılabilir.