INTRODUCTION: Arterial hypertension, which has a high prevalence, is a significant risk factor for developing cardiovascular diseases. Left ventricular hypertrophy (LVH) is the most common structural damage in hypertensive target organ damage. LVH is an independent risk factor for evaluating cardiovascular events such as sudden cardiac death, coronary heart disease, myocardial dysfunction, heart failure, and stroke. This study investigated the effect of gender on the left ventricular mass of hypertension duration
METHODS: 210 patients between December 2019 and March 2020 were included in the study. The demographic data, blood parameters, echocardiographic data of the patients, and hypertension duration were examined.
RESULTS: Of the patients included in the study, 112 (53%) were male, and 98 (47%) were female. The mean age of the patients was 56.8.6 ± 15.2 years. The mean follow-up period of the patients until the time of data collection when they were diagnosed with hypertension was 9.7 ± 7.2 years. There was a positive correlation between hypertension duration and the left ventricular muscle mass index (LVMI) calculated echocardiographically (r: 0.265; p: 0.004). In the correlation analysis performed according to gender, a statistically significant positive correlation was found with LVM (r: 0.413) and LVMI (r: 0.477) in women, but no significant correlation was found between LVM and LVMI in men and duration of hypertension.
DISCUSSION AND CONCLUSION: In our study suggested that in the absence of other factors affecting LVMI, the length of the hypertension duration is useful in increasing LVMI in hypertensive patients, and the predominantly female gender is more affected by this increase.
GİRİŞ ve AMAÇ: Yüksek bir prevalansa sahip olan arteriyel hipertansiyon, kardiyovasküler hastalıkların gelişimi için önemli bir risk faktörüdür. Sol ventrikül hipertrofisi (LVH) hipertansif hedef organ hasarında en yaygın yapısal hasardır. LVH ani kardiyak ölüm, koroner kalp hastalığı, miyokardiyal disfonksiyon, kalp yetmezliği ve stroke gibi kardiyovasküler olayları değerlendirmek için bağımsız bir risk faktörüdür. Bu çalışmada hipertansiyon süresinin sol ventrikül kas kitlesine cinsiyetin etkisini araştırılması planlanmıştır
YÖNTEM ve GEREÇLER: Çalışmaya Aralık 2019- Mart 2020 tarihlerinde SBÜ Van Eğitim ve Araştırma Hastanesi kardiyoloji polikliniğine hipertansiyon hastalığı nedeniyle kabul edilen 210 hasta dahil edildi. Hastaların demografik verileri, kan parametreleri, ekokardiyografik verileri ile hipertansiyon süreleri incelendi.
BULGULAR: Çalışmaya dahil edilen hastaların 112’si (%53) erkek, 98’i(%47) kadındı. Hastaların ortalama yaşı 56.8.6 ± 15.2 idi. Hastaların hipertansiyon tanısı aldıktan verileri toplama zamanına kadar olan ortalama takip süresi 9,7±7,2 yıldı. Hipertansiyon süresi ile ekokardiyografik olarak hesaplanan sol ventrikül kas kitlesi indeksi (LVMI) arasında pozitif yönde korelasyon saptandı (r: 0.265; p: 0.004). Cinsiyete göre yapılan korelasyon analizinde kadınlarda LVM (r: 0.413) ve LVMI (r: 0.477) ile istatistiksel olarak anlamlı şekilde orta derecede pozitif korelasyon saptanmasına rağmen erkeklerde LVM ve LVMI ile hipertansiyon süresi arasında anlamlı bir korelasyon saptanmadı.
TARTIŞMA ve SONUÇ: Çalışmamızda LVMI etki eden diğer faktörlerin yokluğunda, hipertansiyon süresinin uzunluğunun hipertansif hastalardaki LVMI artışında etkili olduğu ve özellikle kadın cinsiyetin bu artıştan daha çok etkilendiğini düşündürmektedir.