Aim: In the present study; by analyzing the data of patients with tubo-ovarian abscess, we aimed to discuss the predisposing factors, clinical and laboratory results, operations that were performed and their outcomes. Material: We retrospectively reviewed the medical records of 38 patients who were surgically managed for tubo-ovarian abscess in two referral hospitals between January 2011 and December 2012. We analyzed the data including; demographic and clinical features at admission, predisposing factors for TOA, laboratory results, surgical methods and complications. Results: Median age of the patients was 32.4 years. During admission, all patients reported abdominal pain, 76.3% had fever, 34.2% had malodorous vaginal discharge. Of the patients; 47.3% were detected to have an intrauterine device, 23.6% had a history of previous pelvic inflammatory disease, 13.1% had diabetes mellitus, 10.5% had a history of surgical abortion within a period of 2 months before their admission, and 7.9% had a history of intra-abdominal operation within 1 month before admission. Leukocytosis was detected in 94.7% of the patients and all had elevated CRP levels within the first hour. The most commonly isolated microorganism was Escherichia coli. Laparoscopy was performed in one patient while remaining of the patients underwent laparotomy. We performed unilateral salpingoopherectomy in 21 patients, bilateral salpingectomy in 3 patients, total abdominal hysterectomy and bilateral salpingoopherectomy in 6 patients, and abscess drainage in 8 patients. Conclusion: Early diagnosis and management of tubo-ovarian abscess is important due to its impact on morbidity and mortality. Organ-preserving surgery may be performed in women who have fertility desires.
Keywords: Tubo-ovarian abscess, pelvic inflammatory disease, surgeryAmaç: Çalışmamızda; kliniğimizde tubo-ovarian apse tanısıyla ameliyat edilen hastaları araştırarak predispozan faktörleri, klinik, laboratuvar sonuçlarını ve uygulanan cerrahi ve sonuçlarını tartışmayı amaçladık. Yöntem: Ocak 2011- Aralık 2012 tarihleri arasında iki referans klinikte tubo-ovarian apse sebebiyle ameliyat olan 38 hastanın dosyası retrospektif olarak incelendi. Hastaların demografik özellikleri, başvurudaki klinik özellikleri, tubo-ovarian apse için predispoze faktörleri, laboratuvar sonuçları, uygulanan ameliyat yöntemleri ve komplikasyonları incelendi. Bulgular: Hastaların ortalama yaşı 32.4’tü. Başvuruda hastaların tamamında karın ağrısı, %76.3’ünde ateş ve %34.2 olguda kötü kokulu vajinal akıntı mevcuttu. %47.3 hastada rahim içi araç kullanımı, %23.6 hastada pelvik inflamatuar hastalık hikayesi, %13.1 hastada diyabetes mellitus, %10.5 hastada son iki ay içinde küretaja maruziyet ve %7.9 hastada son 1 ay içinde karın içi ameliyat varlığı tespit edildi. %94.7 hastada lökositoz ve tamamında C-Reaktif Protein (CRP) ve 1. saatte sedimentasyon yüksekliği saptandı. En sık izole edilen mikroorganizma Escherichia coli idi. Bir hastaya laparoskopi diğerlerine laparatomi yapıldı. 21 hastaya unilateral salpingooferektomi, 3 hastaya bilateral salpenjektomi, 6 hastaya total abdominal histerektomi+bilateral salpingooferektomi, 8 hastaya apse drenajı yapıldı. Sonuç: Morbidite ve mortalitedeki önemli sonuçlar sebebiyle tubo-ovarian apse için erken tanı ve tedavi önemlidir. Fertilite isteği olan kadınlarda organ koruyucu cerrahi uygulanabilir.
Anahtar Kelimeler: Tubo-ovarian apse, pelvik inflamatuar hastalık, cerrahi