INTRODUCTION: Postoperative early and midterm results of mechanical valve were compared with bioprosthetic valve in patients over 70 years old who underwent aortic valve replacement (AVR) and/or coronary artery bypass graft (CABG).
METHODS: Demographic data, valve number, New York Heart Assosiation (NYHA) classification, ejection fraction (EF), operative and postoperative early and midterm results were investigated. Postoperatively NYHA, hemorrhage, peripheral embolism, and warfarin use and echocardiography parameters were compared statistically between bioprosthetic valve and mechanical valve.
RESULTS: There were 28 patients in mechanical valve group and 9 patients in bioprosthetic valve group. No statistically difference was found between two groups in terms of operative and postoperative early term results. Control echocardiographic comparison revealed that the valve area of mechanical valves was significantly narrower than that of bioprosthetic valves (p=0,047). According to long-term results, one of the patients with mechanical valve died from cerebral hemorrhage due to OAC (oral anticoagulant); 2 cases had bleeding and 3 cases had peripheral embolism. It has been learned that 3 mechanical prosthesis patients with KABG + AVR and one bioprosthesis patient have lost due to heart failure in late term period.
DISCUSSION AND CONCLUSION: When the most important disadvantage of the bioprosthetic valve is early degeneration, mechanical valve’s is the use of OAC. The superiority of the two groups in terms of operative and postoperative early periods could not be demonstrated. In the mid-term, echocardiography showed that bioprosthetic valves provide a better orifice area. The main factor responsible for mortality is left ventricular dysfunction and old age. In order to detect degenerative changes in the bioprosthesis valve, it may be necessary to follow them more over 5-7 years.
GİRİŞ ve AMAÇ: Aort kapak replasmanı (AKR) ve/veya koroner arter baypas greft (KABG) yapılan 70 yaş üstü hastalarda biyoprotez kapak ile mekanik kapağın operatif; postoperatif erken ve orta dönem sonuçları karşılaştırıldı.
YÖNTEM ve GEREÇLER: Hastaların demografik verileri, kapak no, New York Heart Assosiation (NYHA) sınıflaması, ejeksiyon fraksiyonu (EF), operatif ve postoperatif erken ve orta dönem sonuçları araştırıldı. Ameliyat sonrası NYHA, kanama, periferik emboli ve warfarin kullanımı öyküleri ile birlikte kontrol ekokardiyografi parametrelerine bakılarak biyoprotez kapak ile mekanik kapak istatiksel olarak karşılaştırıldı
BULGULAR: Mekanik kapak grubunda 28, biyoprotez kapak grubunda ise 9 hasta vardı. Hastaların operatif ve operasyon sonrası erken ve orta dönem sonuçlarının karşılaştırmasında istatiksel olarak anlamlı bir fark saptanmadı. Kontrol ekokardiyografilerinin karşılaştırılmasında ise mekanik kapak kullanılan hastaların kapak alanının biyoprotez kapak kullanılanlara göre anlamlı olarak daha küçük olduğu saptandı (p=0,047). Uzun dönem sonuçlara bakıldığında ise mekanik kapaklı hastalardan 1 tanesi oral antikoagülan (OAK)’a bağlı serebral hemoraji nedeni ile kaybedilmiş olup, 2 hastada kanama, 3 hastada ise periferik emboli gelişti. KABG + AKR yapılan ve mekanik kapak kullanılan 3 hastanın ve biyoprotez kullanılan 1 hastanın ise kalp yetmezliği nedeni ile geç dönemde kaybedildiği öğrenilmiştir.
TARTIŞMA ve SONUÇ: Biyoprotez kapakta en önemli dezavantaj erken dejenerasyon iken, mekanik kapakta OAK kullanımıdır. İki grup kapağın operatif ve postoperatif erken dönem sonuçları açısından birbirlerine üstünlükleri gösterilememiştir. Orta dönemde ise kontrol ekokardiyografik olarak biyoprotez kapakların daha iyi bir orifis alanı sağladığı gösterilmiştir. Mortaliteden asıl sorumlu olan faktörün sol ventrikül disfonksiyonu ve ileri yaş olduğu gösterilmiştir. Çalışmadaki biyoprotez kapaklarda dejeneratif değişikliklerin saptanabilmesi için yaklaşık 5-7 yıl daha beklemek gerekebilir.