INTRODUCTION: About fifty million people have epilepsy in the world. This disease leads to concerns about occupational, social and marital in patients and their relatives. In addition, sleep disorders are more common in epileptic patients than normal. Disease-related concern and sleep disoder can affect negative the prognosis of disease. So, it is important to evaluate concern and sleep disorder.
METHODS: Primary epilepsy patients were included between the ages of 18 and 85 who applied to the neurology clinic in 2016-2017. Demographic and clinical characteristics of the patients were evaluated. Epilepsy knowledge questionnaire and consisting of 16 questions, epilepsy concern scale consisting of 20 questions and Pittsburgh sleep quality tests were made. The results were evaluated with SPSS Windows 16 version.
RESULTS: 49 (%48) female and 53 (%52) male patients included. The mean age was 31,86±11,04. There were epileptic disease for 12,11±12 years. 1,82±1,02 different epilepsy medications were used. There were 2,06±1,04 seizures in the last month. Epilepsy knowledge questionnaire was 10,56±3,24; concern scale was 61,28±6,82 and sleep quality test was 8,22±3,27. Not relationship was found between disease-related concern and sleep quality (r: 0,12; p: 0,04). A low relation was found between the knowledge about the disease and concern (r: 0,35; p: 0,09). There was stronger relationship between seizure frequency and sleep disorder (r: 0,47; p: 0,04).
DISCUSSION AND CONCLUSION: Patients had moderate knowledge but high level concern about epilepsy. Most of them had sleep disorder. So, disease-related concern and sleep disorder should also be evaluated during follow-up and treatment of patients.
GİRİŞ ve AMAÇ: Epilepsi hastalığı, dünyada yaklaşık elli milyon insanı etkilemektedir. Bu hastalık hasta ve yakınlarında mesleki, sosyal ve evlilik ile ilgili kaygılara yol açmaktadır. Ayrıca uyku bozuklukları epilepsi hastalıklarında normalden daha sık görülmektedir. Hastalık ilişkili kaygı ve uyku bozukluğu hastalığın prognozunu olumsuz yönde etkileyebilmektedir. Bu nedenle kaygı ve uyku durumunun değerlendirilmesi önemlidir.
YÖNTEM ve GEREÇLER: Çalışmaya 2016-2017 yıllarında nöroloji polikliniğine başvuran, 18-85 yaş arası primer epilepsi hastaları alınmıştır. Hastaların demografik ve klinik özellikleri değerlendirilmiştir. 16 sorudan oluşan epilepsi bilgi ölçeği, 20 sorudan oluşan epilepsi kaygı ölçeği ve Pittsburgh uyku kalitesi anketi uygulanmıştır. Veriler SPSS Windows 16 sürümü ile değerlendirilmiştir.
BULGULAR: 49 (%48) kadın ve 53 (%52) erkek hasta katıldı. Yaş ortalamaları 31,86±11,04 idi. 12,11±12 yıldır epilepsi hastalıkları vardı. Ortalama 1,82±1,02 farklı epilepsi ilacı kullanmaktaydılar. Son 1 ayda ortalama 2,06±1,04 nöbet öyküleri vardı. Epilepsi bilgi ölçeği 10,56±3,24; kaygı ölçeği 61,28±6,82 ve uyku kalitesi de 8,22±3,27 olarak sonuçlandı. Hastalık ilişkili kaygılar ve uyku kalitesi arasında ise ilişki yoktu (r: 0,12; p: 0,23). Hastalık hakkında sahip olunan bilgiler ile kaygılar arasında zayıf bir ilişki saptandı (r: 0,35; p: 0,09). Nöbet sıklığı ile uyku bozukluğu arasında ise daha kuvvetli bir ilişki vardı (r: 0,47; p: 0,04).
TARTIŞMA ve SONUÇ: Hastalar, epilepsi hastalığı hakkında orta düzey bilgiye ama yüksek düzey kaygıya sahipti. Hastalarda çoğunlukla uyku bozukluğu vardı. Bu nedenle, hastaların takip ve tedavileri sırasında hastalık ilişkili kaygılarına ve uyku bozukluklarına da yer verilmesi önemlidir.